Ben bu işi yaparken çok insan tanıdım. Kimi konuşmaz, kimi dokunmaz, kimi gözlerime bile bakmazdı. Ama geçen ay bir adam geldi. Diğerlerinden farklıydı. Ne telaşlıydı ne de aceleci. Odaya girer girmez ilk söylediği şey şu oldu: “Önce bir kahve içelim mi?” Şaşırdım. Kahve... Sıradan bir teklif gibi durabilir ama bizim gibi kadınlar için, o masum kelimeler en çok uzak kaldıklarımızdır. Kahve içmeyeli ne kadar olmuştu bilmiyorum. Sessizce mutfağa geçtim, iki fincan yaptım. Oturduk. Konuşmadık uzun uzun ama gözlerimle sorular sordum ona. O da gülümsedi sadece. “Sen buraya ait değilsin,” dedi. İçimde bir şey kırıldı. Çünkü ben de hâlâ bazen buna inanmak istiyordum. O gece hiçbir şey olmadı. Ne soyunma, ne temas. Sadece kahve, biraz sessizlik ve ardından bir veda. “Belki yine gelirim,” dedi giderken. ... okumaya devam et
Hiçbir kadın “bir gün hayat kadını olacağım” diye büyümez. Ben de olmadım. 19 yaşındaydım. Trabzon’a yeni taşınmıştık. Babam vefat edeli çok olmamıştı, annem hastaydı, kardeşim küçüktü. Evde tek çalışan bendim. Bir tekstil atölyesinde sabahın altısından akşam sekize kadar iplik düğümlerdim. Avucumda kalan parayla ya kira ya da ilaç alınabiliyordu. Hiç ikisini birden yapabildiğim olmadı. Bir gün işe geç kaldım diye kovuldum. O gün cüzdanımda sadece 27 lira vardı. Akşam eve dönerken, durakta tanımadığım bir kadın yanıma oturdu. Yaşça büyüktü, güzel giyimliydi ama gözleri yorgundu. Sanki beni tanıyormuş gibi baktı. “İstersen bir yere götüreyim seni,” dedi. "Kadın kadına yardım, başka bir şey değil," diye ekledi. İlk başta anlamadım. Ama sonra her şey çok çabuk gelişti. Bir kapı açıldı o gece. İçeri gir... okumaya devam et
Adım yok bu şehirde. Ama adım atmadığım sokak kalmadı. Ben Trabzon’un gecesinde doğdum, karanlığında büyüdüm. Beni kimse çocukken fark etmedi. Ne bir öğretmen adımı sordu, ne bir komşu gülümseyerek “iyi misin” dedi. Zaten zamanla ben de susmayı öğrendim. Susmak, en güvenli cevapmış meğer. Hayat beni yavaş yavaş itti, ama sonunda tek bir seçenekle baş başa bıraktı: Hayatta kalmak. Ve ben… hayatta kalmayı seçtim. Nasıl olduğunun önemi yoktu artık. İlk geceyi hatırlıyorum. Ayak sesleri, titreyen ellerim ve kapalı bir kapı. O kapıdan girerken içimde kalan son “ben” kırıldı. Sonra alışır gibi oldum… ama insan aslında hiçbir zaman tam alışamıyor. Sadece katlanmayı öğreniyor. Şimdi geceleri yine yürüyorum. Kimi zaman bir otel odasında, kimi zaman sahil kenarında biriyle buluşuyorum. Ama sabah olduğunda yalnız... okumaya devam et
Trabzon’un Karadeniz kıyısında yer alan, huzurlu ve doğal güzellikleriyle bilinen ilçesi Çarşıbaşı, şimdi sadece deniz manzaras...
Trabzon’un Karadeniz’e özgü doğal güzelliklerini taşıyan sakin ilçesi Şalpazarı, özel ve huzurlu buluşmalar için aradığınız samimiyeti ...
Karadeniz’in kıyısında, huzurla zarafetin buluştuğu bir yer varsa, orası Arsin’dir. Ve burada, gerçek yakınlık ve içtenli...
Trabzon’un sakinliğiyle öne çıkan, şehir hayatının gürültüsünden uzak semtlerinden Hisarönü, artık özel anlar arayanlar için za...
Karadeniz’in sahil şeridinde uzanan, doğası ve kültürüyle öne çıkan Akçaabat, şimdi özel anlar yaşamak isteyenler için seçkin b...