Hiçbir kadın “bir gün hayat kadını olacağım” diye büyümez. Ben de olmadım.
19 yaşındaydım. Trabzon’a yeni taşınmıştık. Babam vefat edeli çok olmamıştı, annem hastaydı, kardeşim küçüktü. Evde tek çalışan bendim. Bir tekstil atölyesinde sabahın altısından akşam sekize kadar iplik düğümlerdim. Avucumda kalan parayla ya kira ya da ilaç alınabiliyordu. Hiç ikisini birden yapabildiğim olmadı.
Bir gün işe geç kaldım diye kovuldum. O gün cüzdanımda sadece 27 lira vardı. Akşam eve dönerken, durakta tanımadığım bir kadın yanıma oturdu. Yaşça büyüktü, güzel giyimliydi ama gözleri yorgundu. Sanki beni tanıyormuş gibi baktı.
“İstersen bir yere götüreyim seni,” dedi.
"Kadın kadına yardım, başka bir şey değil," diye ekledi.
İlk başta anlamadım. Ama sonra her şey çok çabuk gelişti. Bir kapı açıldı o gece. İçeri girdim. Sonra her şey değişti.
Zoruma gitmedi mi? Gitti. Ama aç kalmak daha zor gitmişti. O kapıdan ilk girdiğim gece bir parça benliğimi içeride bıraktım. Sonra her gece biraz daha eksildim.
Ama hâlâ içimde bir “ilk halim” var. Hiç susmayan bir sesi var onun.
Bazen gecenin tam ortasında o sesi duyuyorum:
"Burada ne işimiz var Esra? Burası bizim yerimiz değil."
Ben o sesi susturamıyorum. Çünkü haklı.
Nuray’ın Hikayesi: Bekaret ve Kaybolan Kimlik Nuray, Trabzon’un sakin sokaklarında büyüdü. Ailesi, ona her z...
Trabzon’un Karadeniz’e özgü doğal güzelliklerini taşıyan sakin ilçesi Şalpazarı, özel ve huzurlu buluşmalar için aradığınız samimiyeti ...
“Lale – Sisli Şehirde Açan Çiçek” Trabzon’un sabahlarına özgü o ince sis, şehri sararken Lale pe...
Trabzon’un doğayla iç içe, huzur dolu bölgelerinden biri olan Bozburun, şimdi sadece sakinliğiyle değil, sunduğu özel ve seçkin...
Trabzon’un doğusunda, Karadeniz kıyısında yer alan Sürmene, tarihi M.Ö. 8. yüzyıla kadar uzanan kadim bir yerleşim yeridir. Ant...